Şifre ilk golde

Pazar günkü derbi öncesi rakamlar konuştu. Ezeli rekabette son 30 lig maçının 24'ünde ilk golü atan takım galibiyete koştu. 5 maç berabere bitti. İstatistiği bozan tek maç 1993-1994'te oynandı..

Süper Lig'in 32. haftasında Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Pazar günü oynanacak derbi öncesi nefesler tutuldu. Zorlu maratonun kaderini yakından etkileyecek olan maça dört gün kala SABAH, rakamların diline söz verdi.

Türk futbolunun iki gözde kulübünün nefesleri kesecek mücadelesi öncesinde ilginç ve müthiş istatistikler ortaya çıktı. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında ligde oynanan son 30 maçın 24 tanesinde, karşılaşmada ilk golü bulan takım sahadan galip ayrıldı. 30 karşılaşmalık seride 5 müsabaka berabere sonuçlandı. Bu mücadelelerin 1 tanesi golsüz sonuçlanırken, berabere biten diğer 4 müsabakada ise ilk öne geçen sarı-lacivertli takım oldu. Bu 30 maçta öne geçen takımın mağlup olduğu karşılaşma sayısı sadece 1'de kaldı. 1993-1994 sezonunun 21. haftasında Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan maçta Fenerbahçe, Kemalettin Şentürk'ün golüyle öne geçmiş fakat Tugay Kerimoğlu ve Hakan Şükür'ün golleriyle ezeli rakibine 2-1 mağlup olmuştu. Bu istatistik 'derbi öncesinde ilk golü atan kazanır' düşüncesinin iyice artmasına neden oldu.

FENERBAHÇE PES ETMİYOR

Bu sezon toplam 21 galibiyet elde eden Galatasaray, bu maçların 19 tanesinde karşılaşmadaki ilk gole imza attı. Fenerbahçe ise almış olduğu 21 galibiyetin 15'inde ilk golü rakip fileye gönderdi. Bu istatistik ise sarı-lacivertli takımın bu sezon mağlup duruma düştüğü maçlarda da kolay pes etmediğinin göstergesi oldu. İki takımın bu sezon attığı gollere bakarsak, sarı-kırmızılı ekip en fazla golü, oynadığı maçların 60. dakikasından sonra buldu. Bu dilimde 24 gol kaydeden Galatasaray; 30. ve 60. dakikalar arasında 18 gol atabildi. Aslan'ın en kısır dakikaları ise maçların ilk yarım saati oldu (14 gol). Fenerbahçe ise rakibinin tersine en fazla golü ilk yarım saatlik dilimde buldu (26 gol). 30. ve 60. dakikalarda 23 gol kaydeden Kanarya, son yarım saatte 20 gol atabildi.

ASLAN'IN GALİBİYET HASRETİ
Fenerbahçe son altı lig maçında da rakibine üstünlük sağlamayı başardı. Sarı-lacivertli ekip bu altı karşılaşmanın dördünü kendi taraftarının önünde kazanırken, deplasmanda oynadığı iki maçta da aynı sevinci yaşadı. Ligde Fenerbahçe'ye karşı son galibiyetini 2004-2005 sezonunun 16. haftasında Ali Sami Yen Stadı'nda Necati Ateş'in tek golüyle alan Galatasaray, o günden bu zamana ligde rakibine karşı yaşadığı galibiyet hasretine son veremedi.

Nonda
Galatasaray'a bu sezon transfer olan Shabani Nonda, iki kez oynadığı Fenerbahçe derbilerinde gol sevinci yaşayamadı. Ali Sami Yen'de Beşiktaş'a gol atan Kongolu forvet, Pazar günkü maçta gol atarsa 'Gerçek Galatasaraylı' olacak.

Hakan
Hakan Şükür, Galatasaray formasıyla Fenerbahçe filelerine 15 gol bıraktı. Kral, 18 gollü Metin Oktay'dan sonra Galatasaray tarihinin Fenerbahçe'ye en çok gol atan futbolcusu. Hâlâ oynayan isimler içinde Cimbom'a en çok gol atan Fenerbahçeli ise üç gollü Alex...

Semih
Semih Şentürk; bu sezon ligdeki maçlarda çoğunlukla sonradan oyuna girmesine rağmen rakip ağları 16 kez sarstı ve gol krallığında ilk sırada oturmaya devam ediyor. 25 yaşındaki santrfor, Galatasaray derbilerinde ise sadece bir kez gol sevinci yaşadı. Onu da bu sezonun ilk yarısında Kadıköy'de oynanan karşılaşmada kaydetti.

Kezman
Sarı-lacivertli formayı geçen sezon sırtına geçiren Mateja Kezman, 'Gerçek Fenerbahçeli' olan futbolculardan. Belgrad, Londra ve Madrid derbilerinde de gol sevinci yaşayarak tarihe geçen Sırp forvet, geçtiğimiz sezon Kadıköy'deki maçta Galatasaray'a gol atmıştı.



En zengin kulüp başkanı hangisi?

Beşiktaş ve Galatasaray başkanları, Türkiye'nin önde gelen iki şirketinin veliahtı pozisyonunda. Aziz Yıldırım'ın iş hacmini askeri ihaleler oluştururken eski müflis Sadri Şener devlete borç ödüyor.

Türkiye'nin önde gelen şirketlerinin ya sahipleri veya vârisleri. "İşadamı" kimlikleriyle yetinseler gözden biraz daha ırak ama nispeten sakin bir yaşam sürecekler. Ancak onlar da futbolun o büyülü cazibesine kapılıp spotların altında yer almaktan kendilerini alamıyor.

Hal böyle olunca da ilkokul sırasındaki bir çocuktan 70'ine merdiven dayamış bir ihtiyara kadar herkes tarafından "kritik" edilebiliyorlar: "Başkan yanlış yolda, transfere çok para harcadı.." Velakin malum olduğu üzere, madalyonun öbür yüzünde de "Büyük başkan el salla" diye birşey var!

Onlar kulüp başkanlığını "fahri" bir iş olarak; futbolun diliyle söylemek gerekirse "takım aşkı" için yapıyor. Rakip fileler havalandığı müddetçe keyifleri yerinde oluyor da goller kendi kalelerine atılınca "sağlık-sıhhat" bile tehlikeye giriyor. Hani o anlarda "Gidip golf oynamak varken neden bu işteyim" diyebilirler. Özhan Canaydın'ın "pes etmesi"nin bir sebebi de belki sıhhatinin bozulması olabilir mi?

Top yuvarlaktır, o yüzden futbolun "köşeli doğruları" yoktur. Futboldan kendine "çıkar sağlamak" için de sahaya inenler az değildir. Futbolu kendi çıkarları için kullananlar bir yana, hiçbir menfaat gözetmeyenler bile oyunun dolaylı kazanımından kaçınamazlar. Dünyanın en popüler sporunda yönetici olanlar da en azından "popüler" olurlar. Bu günümüz dünyası "geçer akçe"dir.

Türkiye 5. büyük takımını bekleyedursun, spotları bu hafta 4 büyüklerin; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un başkanlarına tutalım. Dört büyüklerin başkanları ne iş yapıyor? Bu sorunun cevabı pek ilgi çekici gelmeyebilir. O halde hangi başkan daha zengin? Peki bu sorunun bir cevabı var mı?

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Demirören Şirketler Grubu'nun Başkanvekili. Galatasaray Başkanı Adnan Polat ise Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı. Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Maktaş'ın; Trabzonspor Başkanı Sadri Şener de Simge İnşaat ve Manastır Turizm'in patronu...

Polat ve Demirören veliaht

Referans Gazetesi'nde yer alan habere göre Demirören ve Polat'ın üzerinde halihazırda babalarının gölgeleri var. Erdoğan Demirören zaten Demirören Şirketler Grubu'nun Başkanı olarak fiilen işlerin başında. İbrahim Polat ise Polat Holding'in Onursal Başkanı. Ne var ki Adnan Polat'ın futbol mesaisinin yoğunluğu düşünülürse onun da elinin hâlâ şirketlerin üzerinde olduğu pekâlâ söylenebilir.

Fenerbahçe'nin güçlü başkanı Aziz Yıldırım, kendi şirketinin de tek hâkimi. Keza Sadri Şener de…

Forbes'ın yaptığı "Türkiye'nin En Zengin 100 Ailesi" listesine Polat ve Demirören ailesi de girdi. Demirören Ailesi 500-750 milyon dolar arası gelirle sıralamada 83. olurken 300-500 milyon dolarlık aralıkla Polat Ailesi 87. sırada yer aldı.

Türkiye'nin en büyük bütçesine sahip kulübün (Fenerbahçe) başkanı Aziz Yıldırım ise sıralamada yer almadı. Buna karşın Yıldırım'ın dayıları olan Makyal İnşaat'ın sahipleri Faruk ve Cengiz Yalçın kardeşler, 2-3 milyar dolarlık gelir aralığıyla listenin 18. sırasında yer aldılar.

Yalçın Ailesi, kamuoyunda Aziz Yıldırım'ın "arkasındaki güç" olarak lanse ediliyor. Aile fertlerinden Osman Yalçın ise bu iddiaları "gülünç" bulduğunu kaydetmişti.

Yalçın Ailesi'nin bir diğer ferdi Faruk Neşet Yalçın bugünkü Fenerbahçe yönetiminde asbaşkan ve dış ilişkiler sorumlusu olarak yer alıyor. 1963'te kurulan Makyal, özellikle NATO için yaptığı tesis ve üslerle tanındı. Aziz Yıldırım'ın sahibi olduğu Maktaş da NATO ihalelerine giren bir şirket. 1992-1994 dönemindeki ilk başkanlık görevinde Trabzonspor'a harcadığı parayı hibe eden Sadri Şener, bir süre sonra işleri bozulmuş ve iflas etmişti.

Sadri Şener borç ödüyor

TMSF'ye devredilen bankalara 134 milyon YTL ile en büyük borcun Sadri Şener'e ait olduğu basına yansımıştı. İflas ettikten sonra Simge İnşaat ve Manastır Turizm'i kuran Şener, devlete olan borçlarını yeniden yapılandırarak ödemeye başladı. Şener'in borç ödemesi sürüyor. Şener, yeniden dirilmeye çalışırken kardeşi Sani

Şener'in şirketi TAV ise Türkiye'nin sayılı şirketlerinden birine dönüştü.

Capital 500 listesine 84. sıradan giren TAV'ın 2006 cirosu 718.849.224 YTL idi.

Eldeki verilere göre hangi başkanın en zengin olduğunu söylemek olası görünmese de en azından bunun Sadri Şener olmadığı söylenebilir. Yine de "Paranın ve imanın kimde olduğu bilinmez" atasözünü unutmamak gerektiğini hatırlatıp "şerh" koymayı da ihmal etmemeli.

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) son "İSO 500 Büyük/2006" listesinde Demirören Şirketler Grubu'na bağlı Milangaz 1.156.178.245 YTL'lik üretimden satışla 24. sırada yer aldı. Şirket 2005'te ise 17. idi. Polat Holding'in sahibi olduğu Ege Seramik ise 155.721.546 YTL'lik üretimden satış ile önceki yıla göre 13 basamak yükselerek 271. oldu.

Milangaz Capital 500/2007 listesinde ise 1.218.663.224 YTL'lik ciro ile 45., Ege Seramik ise 160.786.808 YTL'lik ciro ile

358. oldu. 2006 Ege Zirve sıralamasında ise Polat Holding kuruluşlarından Ege Seramik 155.721.546 YTL'lik üretimden satışla 43, Polat Maden de 16.179.572 YTL ile 263. sırada yer aldı. Demirören Şirketler Grubu'na bağlı Demirören Tüp ise 20.235.296 YTL'lik üretimden satış ile 230. oldu

Bu arada Polat Holding'e bağlı piyasa değeri 111 milyon dolar olan Ege Seramik'in yüzde 17.15'i Morgan Stanley'e satılmıştı. Holding diğer hisselerinin de satışı konusunda Standart Ünlü Menkul Değerler'i görevlendirdi. Şirket 2007 için 7.8 milyon YTL kâr açıklamıştı.

Özellikle üç büyük kulüp başkanları arasında kimin en zengin olduğunu söylemek pek mümkün değil ancak eldeki bu veriler de bir fikir verebilir.

BAŞKANLARIN ŞİRKETLERİ

ADNAN POLAT

Polat Holding çatısı altında inşaat, turizm ve sanayi olmak üzere üç ana grup bulunuyor. İnşaat grubu altında Polat İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ, Polat İnşaat Malzemeleri Ticaret AŞ, turizm grubunun altında Polat Turizm Otelcilik Ticaret ve Sanayi AŞ, Polat Renaissance İstanbul Hotel ve Polat Renaissance Erzurum Hotel bulunuyor. Sanayi grubunda ise Ege Seramik, Ege Vitrifiye Sağlık Gereçleri, Polat Maden, Ege Birleşik Enerji Üretim ve Dağıtım, Polat Enerji, Ege İnşaat Malzemeleri Pazarlama, Ege Seramik Dış Ticaret, Ege Seramik İtalya SRL, Ege Seramik Trading East Europe, Ege Seramik Amerika Inc. şirketleri yer alıyor.

YILDIRIM DEMİRÖREN

Demirören Şirketler Grubu dört ana sektör altında faaliyetlerini yürütüyor. Bu ana sektörler sırasıyla gaz, sanayi, inşaat ve eğitim. Gaz Grubu altında Milangaz, Likidgaz, Mutfakgaz ve Güneşgaz olmak üzere 4 ayrı şirket yer alıyor. Sanayi Grubu adı altında ise Demirören Tüp, Azerbaycan Ağır Sanayi ve Parsat Piston olmak üzere üç şirket faaliyet gösteriyor. Ata Koleji ise grubun eğitim alanındaki şirketi konumunda bulunuyor.

AZİZ YILDIRIM

Maktaş şirketi boru hatlarından mühimmat tesislerine, pol tesislerinden kaplamalı sahalara kadar kadar çeşitli inşaat alanlarında faaliyet gösteriyor.

1977'den 2004 kadar şirket bugüne kadar 425.878.168 dolar değerinde toplam 43 proje bitirmiş. Şirketin halihazırda süren ve toplam sözleşme bedeli 203.604.648 dolar olan 3 projesi ise devam ediyor. Devam eden bu üç projeden TSK'ya yapılan TAFICS'in toplam sözleşme bedeli 177.855.552 dolar. Şirketin referansları arasında Başbakanlık, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Yapı Kredi Bankası, T. Telekom NATO ve Tafics Daire Başkanlığı, T. Siemens AŞ ile Fernau ve Preussag gibi yabancı kuruluşlar bulunuyor.

SADRİ ŞENER

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener'in Simge İnşaat ve Manastır Otel ve Turizmcilik olmak üzere iki şirketi bulunuyor. Sadri Şener'in özellikle turizmciliğe yoğunlaştığı kaydediliyor.

Şener'in Bodrum Torba'da Manastır Oteli'nin yanı sıra villalardan oluşan "Sadri Şener Sitesi" bulunuyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) 2006 yılında Şener'in 1.5 milyon dolar değerindeki Lord Byron isimli yatına ise el koymuştu.

Referans Gazetesi